Sevap mı?
Günah mı?
Mevlid törenleri için, eskiden günümüze kadar uzanan dini bir ritüel diyebiliriz. Bu törenlerin günümüze kadar geçirdiği değişikliklerin belki de en önemlisi icra ortamlarında ve işlevinde meydana gelen değişimdir. Eskiden sadece Peygamber efendimizin doğumunu kutlamak için düzenlenen ve bu nedenle kandil gecelerinde kimi ortamlarda icra edilen bu törenler zamanla Anadolu’nun her köşesine yayılmış ve değişik amaçlarla, değişik ortamlarda icra olunmaya başlanmıştır. Mevlid törenlerini dinî bir tören ve bu törenlere katılmayı da dinî bir görev olarak kabul ederiz. Bu sebeple de öncelikle doğum ve ölüm törenlerinde “mevlid okutmak” vazgeçilmez bir dinî vecibe olarak kabul görülür. Kelime itibariyle “doğum” anlamını taşıyan “mevlid”in ölüm törenlerinde de icra ediliyor olması biraz tezat gibi görünse de, mevlid törenlerinin dinî bir ritüel olarak kabul ediliyor olması herkes tarafından bilinir.
Hatırlıyorum da ben küçükken bizim evde de senede bir iki kez mevlid okutulurdu. Tavuklu pilav, börek ve salata mevlid menülerinin baştacıydı. Kimi zaman da yaprak sarması börek ve salata olarak değişebiliyordu bu özel menü. Evde çocukları ve eşleri olan kadınlara bir iki yiyecek paketlenir, giderken çantalarına iliştirilirdi. Yemekten sonra ikram edilen çayların yanında ya birer ev baklavası ya da iki bisküvi arasına yerleştirilmiş gül lokumu olurdu. Son olarak gidenlere evde hazırlanan ve içi renkli akide şekerleri ile dolu olan külahlar dağıtılırdı. Misafirlerimiz gittikten sonra evin kadınları saatlerce bulaşık yıkar ve evi toparlardı. Bu son derece zahmetli olan mevlidler insana manevi haz ve rahatlık verdiğinden kimse işin çokluğundan şikayet etmezdi. Oysa günümüzde öyle mi? Kim bakar tavuklu pilava, sarmaya, böreğe? Ev sahibi artık iki gün önce başlar hazırlıklara. Bilmem kaç çeşit ara sıcak, poğaça, kızartma, kavurma, tatlı, pasta… bu liste uzar gider.
Blr de misafirler bir şeyler getirir, ikramlar dolar taşar. Bu kadar yemek, günün sonunda heba olur gider ve ertesi gün hooop çöp tenekesine. Peki oldu mu şimdi? Biz neden mevlid okutuyoruz? Sevap kazanmak için! Sanırım bu hususta hem fikiriz.
Lakin yaptığımıza baktığımızda hanemize yazılan günah sevaptan daha ağır basar. Dünyada onca aç insan varken bizim fütursuzca nimetleri çöpe atmamız çok üzücü. Bu nedenle misafirleri doyurmak İçin değil, dua etmek, kuran okumak ve ölmüşlerimize bu güzellikleri armağan etmek için blr araya gelmeliyiz.
Tıpkı çocukluğumuzda olduğu gibi. Sofraların fakir, gönüllerin zengin olduğu dönemlerdeki gibi. Yüce yaradan bu mübarek gecede kalbinizden geçirdiğiniz güzellikleri yazsın bahtınıza. Mevlid kandiliniz mübarek olsun.