Son günlerin en çok sorulan sorusu…
Sıkıntılı günlerden geçiyoruz, her gün artan vaka sayıları, ilan edilen riskli bölgeler, uygulanan kısıtlamalar…
Hepsi canımızı sıkıyor. Günlük yaşantımızı zorlaştırıyor.
Çocuklar okula gidemiyor, eğitim aksamış, sağlık sıkıntıda, ekonomi zorda, ama bizim derdimiz başka.Düğünümüze kaç kişi davet edebiliriz?
Anlıyoruz, planlar yapıldı, salonlara kaparolar ödendi, gelinlik, damatlık, kınalık alındı. Hayaller kuruldu. Ama olmayınca olmuyor. Kuralları zorlamanın anlamı yok. Ne kadar zorlarsak bu beladan kurtuluşumuz o kadar geç olur. Geçtiğimiz haftalarda medyada yapılan tüm haberlerde düğünlerin virüsün yayılmasında önemli rol oynadığını izledik. Cumartesi günü alışverişe çıkan herkes görmüştür ki alışveriş merkezlerinde iğne atsan yere düşmüyordu.Tabii ki bunu görmezden geldiler. Hemen günah keçisi ilan edildik. Bizim her konuda bin dikkat etmemiz lazım. Bizim bir hatamız büyütülüp sunuluyor.
Salonlar zor durumda, gençlerin hayalleri suya düştü bunları kabul ediyoruz. Lakin sabırlı olmak, temkinli harkete etmek hepimizin görevi. Eğer bu virüsü taşıyor veya şüphemiz varsa lütfen evde kalalım. Kimseye bulaştırıp hayatların sönmesine vesile olmayalım.
Bir müddet kalabalıktan uzak durup bu belayı tez zamanda bertaraf edelim.
Sağlıklı günler sizinle olsun…