NSU Davasının avukatları Dr. Mehmet Gürcan Daimagüler ve Seda Başay-Yıldız T.C. Essen Başkonsolosluğu tarafından düzenlenen “NSU Davasının Dünü, Bugünü ve Türk Toplumu Açısından Önemi” konulu konferansa katıldı.
ESSEN – T.C. Essen Başkonsolosluğu toplantı salonunda düzenlenen konferansın açılış konuşmasını yapan T.C. Essen Başkonsolosu Şener Cebeci, “2. Dünya Savaşından sonra en ırkçı saldırı olan ve 8 Türk vatandaşımızı kaybettiğimiz bu elim olayı başından itibaren yakından takip ediyoruz. Bugün de Dortmund Belediye Başkanı ile beraber 4 Nisan 2006 tarihinde Dortmund’daki iş yerinin önünde öldürülen Mehmet Kubaşık adına yapılan anıta çelenk koyduk. Konferansımıza katıldıkları için davanın takibini yapan değerli Türk avukatlarımıza ve katıldıkları için tüm STK temsilcilerine ve vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum. Amacımız, bu davanın bizim açımızdan kapanmadığını göstermek, bu konudaki farkındalığı artırmak ve ırkçılıkla mücadele konusunda gerekenleri yapmaktır.” Dedi.
NE YAŞANMIŞTI
Avukat Seda Başay-Yıldız, hazırladığı sunumunda olayların ne zaman, nerede ve nasıl meydana geldiğini anlattır. Almanya’da 2000-2007 yılları arasında 8’i Türk 1 Yunan ve 1’i polis olmak üzere 10 kişiyi öldürmek, 2 bombalı saldırı ve 15 banka soygunu düzenlemekle suçlanan NSU terör örgütü, 4 Kasım 2011’de tesadüf sonucu ortaya çıkmıştı. NSU üyelerinden Uwe Böhnhard ve Uwe Mundlos, 4 Kasım 2011’de bir banka soygununun ardından saklandıkları karavanda ölü bulunmuş ve intihar ettikleri öne sürülmüştü. NSU üyelerinin son kullandıkları hücre evini ateşe verdikten birkaç gün sonra polise teslim olan Beate Zschaepe, NSU terör örgütü üyesi olduğu iddiasıyla yargılanmıştı. Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi’nde 2013’ten bu yana 438 gün süreyle görülen dava 11 Temmuz 2018’de sonuçlanmış ve Zschaepe ömür boyu hapse mahkûm edilmişti.
Başay-Yıldız, öldürülen Türklerin hayat hikayelerini ve sonrasında yaşanan süreci anlattığı bölümde, Alman polisinin öldürülen Türklerin yakınlarına sorgu esnasında ısrarla “esrar, mafya, kumar ve yasak ilişki” üzerinde durduğunu ancak bu cinayetlerin kesinlikle bir ırkçı saldırı olduğunu açıkladı. Kendisinin de bu davaları takip ettiği için tehdit mektupları aldığını, son tehditten sonra yaptığı şikayetten sonra Hessen bölgesinde 38 polisin görevden alındığını ve bu cinayetlerden emniyetin de bilgisi olduğunu söyledi. Davanın şu anda sonuçlandığını ama kendileri açısından kapanmadığını açıklayan Başay-Yıldız, Almanya’daki Türkler olarak bu davaya yeterince sahip çıkılmadığını, hatta öldürülen vatandaşlarımızın ailelerinin Türkler tarafından dışlandığını üzülerek açıklayarak davada çoğu detayın netlik kazanmadığını, dosyalara kendilerinin yanı sıra mahkeme üyelerinin de ulaşamadığını ve dava ile ilgili dosyaların 10 yıl boyunca gizli kalacağının kararının alındığını ifade ederek bir hukuk devleti olduğunu iddia eden Almanya’yı göreve davet etti.
Davanın bir diğer Türk avukatı Dr. Mehmet Gürcan Daimagüler konuşmasında şunları söyledi: “Bu cinayetler üç kişinin organize ettiği küçük bir örgüt olayı değildir, arkalarında çok fazla destekçileri vardır. Ayrıca, sorgularda geçtiği şekliyle esrar ve mafyayla da uzaktan yakından ilgisi yoktur. Verilen cezalar bizim açımızdan yeterli değildir. Almanya aleyhine tazminat davalarımızı açtık. Amacımız sonuna kadar bu davanın takipçisi olmak gerekirse hakkımızı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde aramaktır.” Daimagüler ayrıca dava boyunca özellikle Türk vatandaşlarımızdan gereken desteği göremediklerini üzüntüyle ifade ederek herkesi beraber hareket etmeye davet etti. “Kendi toplumumuza bu tür olaylarda sahip çıkmazsak ne zaman sahip çıkacağız? Tüm Türkleri ilgilendiren bu davaya neden sahip çıkmadık? Her ne sebeple olursa olsun Türkler olarak bizim birbirimize destek olmamız gerekmektedir. Avukatlar susarsa, gazeteler yazmazsa, diplomatlar ve STK’lar sahip çıkmazsa biz nasıl Almanya’da huzur ve barış içinde yaşayacağız? Maalesef bu davaya Türkler olarak yeterince önemin verilmediğini ifade etmek durumundayım.” diyen Daimagüler böyle anlamlı bir konferansı organize ettikleri için T.C. Essen Başkonsolosluğuna ve kalabalık katılımdan dolayı tüm vatandaşlarımıza teşekkür etti.