KÖLN – 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı münasebeti ile Köln Başkonsolosluğu tarafından Maritim Hotel’ de çok sayıda Türk ve Alman davetlinin katılımıyla Cumhuriyet Resepsiyonu düzenlendi. Cumhuriyetin kuruluşunun 96.yılı etkinlikleri münasebeti ile düzenlenen Resepsiyona ev sahipliği yapan Türkiye Cumhuriyeti Köln Başkonsolosu Barış Ceyhun Erciyes ve eşi Ceyda Erciyes konukları kapıda davetlileri karşılayarak kutladı.
Etkinliğe sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, Alman politikacıların yanı sıra Alman teknik direktör Christoph Daum ve tanınmış simalar da katıldı.
Türk ve Alman milli marşlarının okunmasının ardından Köln Başkonsolosu Ceyhun Erciyes yaptığı konuşmasında, Cumhuriyetin Türk Milletine bırakılmış en büyük miras ve vazgeçilmez bir değer olduğunu söyledi. Erciyes, ‘’Modern Türkiye’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün en büyük eserim dediği Cumhuriyetimizin kuruluşunu, Almanya’daki Türk toplumunun kalbi olarak gördüğümüz Köln’de sizlerle birlikte kutluyor olmaktan büyük sevinç ve mutluluk duyuyoruz. Bu yıl, I. Dünya Savaşı sonrasında işgal edilmiş topraklarımızın düşman işgalinden kurtarılması mücadelesinin başlangıcını ve yeni Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ilk adımını teşkil eden 19 Mayıs 1919’un 100. Yılını da idrak ediyoruz. Mustafa Kemal’in 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkarak yaktığı bağımsızlık meşalesi sonucunda 29 Ekim 1923’de Türkiye Cumhuriyeti ilan edilmiştir ve o tarihte yakılan bağımsızlık meşalesinin ışığında yolumuza devam ediyoruz. Atatürk’ün “Türk Milletinin karakterine ve adetlerine en uygun olan idare” olarak tanımladığı Cumhuriyet, Türk Milletine bırakılmış en büyük miras ve vazgeçilmez bir değerdir ‘’ dedi.
CUMHURİYET SEFERBERLİKTİ
Cumhuriyet bir seferberlikti diyen Erciyes, ‘’ Savaş alanında kazanılan zaferlerin tam bağımsızlık için yeterli olmayacağının bilinciyle ekonomide, hukuk alanında, sağlıkta, eğitimde, sosyal hayatta, kısacası her alanda yaşanan toplumsal bir dönüşümdür.
Cumhuriyetle kadınlarımız toplumda hak ettikleri yeri almaya başlamışlardır, dünya çapında sanatçılarımız, Nobel ödüllü insanlarımız yetişmiştir, dünyayla entegre bir ülke ortaya çıkmıştır. Türkiye kendi gücüyle ayakta durabilen örnek bir ülke haline gelmiştir. Bugün dünyada milli gelirine oranla en çok insani yardım sağlayan ülke Türkiye’dir.
15 TEMMUZ’DA TÜRKİYE CUMHURİYETİNE SAHİP ÇIKMIŞTIR
Bunların hiç birisi rastlantı değildir. Cumhuriyetin attığı sağlam temellerin sonucudur.
Cumhuriyetin birikimlerini kaybetmememiz için sanat, bilim, teknoloji, ekonomi dahil her alanda büyük ilerlemeler kaydetmeye devam etmemiz, daha az zamanda daha büyük işler başarmamız gerekmektedir.
Bu çabamızda önümüze konulan yapay engelleri de millet olarak birlik ve beraberlik içinde aşmayı sürdürmeliyiz.
Nitekim, 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Türk halkı göğsünü silahlara siper ederek demokrasisine ve Cumhuriyetine sahip çıkmıştır.
TÜRKİYE MEŞRU MÜDAFAA HAKKINI KULLANMIŞTIR
Güney sınırımızda oluşturulmaya çalışılan terör koridoruna karşı, ülkemiz uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru müdafaa hakkını kullanarak Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı operasyonlarıyla gerekli karşılığı vermiştir. 15 Temmuz darbe girişimi gibi, ülkemiz aleyhine faaliyet gösteren terör örgütlerinin desteklenmesi gibi önümüze konulan tuzaklarla kararlılıkla mücadele etmeye ve asıl hedefimiz olan Cumhuriyetimizi muasır medeniyet seviyesinin ötesine taşımak yolunda kararlılıkla ilerlemeye devam edeceğiz.
TÜRK TOPLUMU ALMANYA’NIN AYRILMAZ BİR PARÇASI HALİNE GELMİŞTİR
Türk toplumu 60 yıla yaklaşan sürede Alman toplumuyla el ele vererek Almanya’nın kalkınmasında, gelişmesinde terini ve emeğini ortaya koymuş ve Almanya’nın ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir.Bir yandan hayat mücadelesi veren insanlarımız diğer yandan kültürlerini, değerlerini, ana vatanla bağlarını koruyarak gönül bağlarını sürdürmüşlerdir.Aradan geçen 58 yılda Türk toplumu büyük ilerlemeler kaydetmiştir. Artık Türk toplumu sadece çalışma ve iş hayatında değil; siyasetten, sanata, toplumun her alanına renk ve zenginlik katmaktadır.Ben artık bir vatan olarak gördüğünüz Almanya’ya verdiğiniz çok boyutlu bu katkıların çeşitlenerek artmasını ve sizlerin iki ülke arasındaki birleştirici konumunuzu güçlendirerek sürdürmenizi diliyorum.
IRKÇILIK ENDİŞE VEREN BİR BOYUTA GELMİŞTİR
Diğer yandan, son yıllarda Avrupa’da giderek güçlenen ve ortak değerlerimizi hedef alan ırkçı, yabancı ve İslam düşmanı akımlar endişe verici boyutlara ulaşmıştır.Bugünlere dayanışma içinde birlikte gelen Türk-Alman toplumu, korkulardan beslenerek huzuru bozanlara karşı da birlikte karşılık vermelidir. Zira bu kesimlere en iyi cevap toplumsal dayanışmanın, kardeşliğin, hoşgörünün, karşılıklı saygının güçlendirilmesi olacaktır. Köln ve çevresi, esasen Avrupa’da daha güçlü bir şekilde kök salmasını istediğimiz karşılıklı saygı ve hoşgörünün canlı bir örneğidir.
TÜRK ALMAN İLİŞKİLERİ DAHA DA GÜÇLENECEĞİNE İNANIYORUM
Köln Katedrali bundan yaklaşık 55 yıl önce kapılarını Müslümanlara açmış ve Bayram namazı 3 Şubat 1965 tarihinde Köln Katedrali’nde kılınmıştır. Avrupa’nın en büyük camisi olan DİTİB Merkez Camii’nin Köln’de olması bir rastlantı değildir. Köln’deki bu hoşgörü ortamının daha da pekişmesini ve Köln’ün uyum konusunda en güzel örneklerden biri olmaya devam etmesini diliyorum. Almanya’yla aramızda derin bir tarihi geçmişi bulunan kapsamlı siyasi, ekonomik, ticari ilişkilerimiz ve insani bağlarımız bulunmaktadır. İlişkilerimizin sahip olduğu geniş gündem içerisinde elbette zaman zaman görüş farklılıkları olacaktır. Farklılıkların öne çıktığı dönemlerde, Türk-Alman dostluğunu zedeleyecek siyasi söylem ve eylemlere mahal verilmemelidir. Zira, karşılıklı saygı ve yapıcı diyalog içerisinde üstesinden gelemeyeceğimiz sorun yoktur.Önümüzdeki dönemde de Türkiye-Almanya ilişkilerinin her alanda kuvvetlenerek daha da gelişeceğine yürekten inanıyorum.
Sözlerime son vermeden önce, yaklaşık 300 bin insanımıza hizmet sunan Başkonsolosluğumuzda her gün yüzlerce müracaatçıya özveriyle hizmet veren mesai arkadaşlarıma da şahsım ve vatandaşlarımız adına huzurlarınızda teşekkür ederim.
Gece de ünlü piyanist ve koro şefi Betin Güneş korosu ile birlikte izleyicilerin karşısına çıkarken Köln’ün tanınmış müzisyenleri Aykut Şahin ve Janet Şahin’in yanı sıra Müzisyen Aynurla birlikte söyledikleri birbirinden güzel parçalarla dinleyicilere müzik ziyafeti yaşattılar.