Bireysel ve toplumsal duyarlılığımızın zirveye ulaştığı, rahmet, mağfiret ve bağışlanma iklimi olan Ramazan ayının son günlerine yaklaşmanın üzüntüsü içerisindeyiz. Mübarek Ramazan’a yaklaştık, ulaştık, yarıladık derken şimdi de ona elveda diyoruz. Ramazan her yıl olduğu gibi bu yılda gönüllerimize hoş geldi, safalar getirdi. Umarım bizleri de hoş bulmuş, kusurlarımızı da hoş görmüş ve bizlerden hoşnut olmuştur.
Mübarek Ramazan ayı öylesine cömerttir ki; misafir olduğu gönüllere hediyeler bırakmadan ayrılmaz. Bizler bu hediyelerle teselli bulur, bir sonraki Ramazan ayını özlemle bekler dururuz. O hediye, bir geceyi binlerce geceden kıymetli yapan mübarek Kadir gecesi ve bu gece nazil olan Kur’an-ı Kerim’dir.
Allah’ın insanla iletişime geçmesi, ona rehberlik etmesi, doğruyu yanlışı öğretmesi gerçekten çok muhteşem bir olaydır. Yüce Allah, insan fıtratına temel kodları işlemiş olmakla beraber, rehberliği bizzat kendisi üstlenmiş, akıl sahiplerinin öğüt alması için muazzam bir bildiri göndererek insanlığa olan şefkat ve merhametini bir kez daha göstermiştir.
İnsanlığın huzuru, refahı ve mutluluğu için göndermiş olduğu son ilahi vahyin idrak dünyamıza inmeye başladığı zaman dilimi olan Kadir Gecesini 31 Mayıs 2019 Cuma’yı Cumartesi’ye bağlayan gece, inşallah hep birlikte idrak edeceğiz. Kadir gecesinde milyonlarca mümin kalbi tek bir kalp olup aynı ritimde atacak, milyonlarca el semaya açılarak sadece Müslümanlar için değil, tüm dünya insanlarının huzuru, refahı ve barışı adına baş eğik, gönül mahzun, ses titrek, göz nemli bir halde Yüce yaratıcıya niyazda bulunulacaktır.
Allah, Kerimdir. Cömertlikte sınırı olmayandır. Zamanın Rabbi, Kuran’ın inmeye başladığı gecenin bereketini ifade ederken o geceyi bin aydan hayırlı olarak nitelemesi çok manidardır. (Kadr, 97/1-5)
Bin ay, yaklaşık seksen üç yıllık bir zaman dilimine tekabül eder. Bu da bizlere Kadir gecesinin aslında bir ömre bedel bir gece olduğunu işaret etse gerektir. Öyle ömürler vardır ki, bir gün gibi gelir geçer. Basittir, bayağıdır, unutulur. Öyle günler, geceler de vardır ki ömre bedeldir, unutulmaz. Sözün özü şudur: Bir gece ki içinde şayet Kur’an varsa kıymetli, bir ömür ki içinde şayet Kuran yoksa sıradandır.
Kur’an, Müslümanın hayat kitabı, yaşam kaynağı ve temel ders kitabıdır. Kur’an’ın ahlakıyla ahlaklandığımız, onun çizdiği ufuklarda yaşadığımız zaman dilimlerinde, çağa ışık tutan örnek projelere imza attık. Ondan uzaklaştığımız zaman ise her şeye karşı yabancılaşır olduk. Her yabancılaşmada ayaklarımız kaydı, hatalar yaptık. Müslümanların yaptığı hatalar, İslam’ın ve Kur’an’ın hataları gibi değerlendirilerek İslam ile insan arasına kalın duvarlar örüldü. İslam’ın sevgi ve barış dini olduğu unutuldu, nefret ve terör ile anılan son derece yanlış bir temele oturtuldu. Oysa ki yüce Allah’ın ‘dosdoğru yolum’ dediği ve ona uymamızı istediği, ucu cennete uzanan bu yolda yaratılanı yaratandan ötürü sevebilmek vardır. Dil, din, ırk, cinsiyet ayrımı gözetmeden tüm insanlığa barış, adalet ve hoşgörü ortamı sunabilmek vardır. İnsanlara ve tabiata karşı duyarlı olmak vardır. Kötülükten, iffetsizlikten uzak durmak, hayata ve canlılara saygılı olmak vardır. Yoksula, kimsesize yardımcı olmak, onların yükünü hafifletmek vardır.
Duamız şudur ki; yer yer unuttuğumuz tüm bu güzellikleri Kur’an ayının bu son günlerinde tekrar hatırlayarak bayrama daha duyarlı bir kalp ile, daha selim bir akıl ile girmiş olalım. Kur’an’ın kadrini kıymetini yeniden bilerek dünyayı barış yurduna dönüştürmenin formüllerini arayalım.
Bu vesileyle tüm İslâm âleminin mübarek Kadir gecelerini can-ı gönülden tebrik ediyor, bu özel zamanın tüm insanlığa huzur ve mutluluk getirmesini Yüce Allah’tan niyaz ediyorum.