Almanya’ya göçün altmışıncı yılına yaklaşırken bu süreçte yaşanan acılar hala yüreğimizi dağlamaya devam ediyor.
Hani büyüklerimizin bir tabiri vardı ya, ‘Almanya acı vatan’ diye. İşte acılarla geçen yıllara ve bitmeyen davalara inat sevgi ve barış dilini hiç terk etmedi Avrupalı Türkler.
29 Mayıs Solingen’de bir gece vakti evlerinde yakılarak öldürülen Genç ailesinin fertlerini anma günüydü. Çeşitli paneller, barış ödülleri derken senede bir hatırlanıp geçildi.
Anne Mevlüde Genç bu yıl Türkiye’de olduğu için törenlere katılamadı. Her yıl verdiği barış ve kardeşlik mesajları tazelendi ve adına bir ödül verildi.
Bir anne düşünün ki evlatları gece vakti uykuda yakılıyor, annenin ciğerleri yanıyor, içi kan ağlıyor ama o hala barıştan, sevgiden ve kardeşlikten vazgeçmiyor.
“Biz bu ülkenin ekmeğini yedik. Bütün Almanları aynı kefeye koyamam ama bu saldırıyı gerçekleştirenleri affetmeyeceğim.” diyebilen gerçek bir Anadolu kadınından başkası olamaz.
Her fırsatta Türkleri dışlayan, aşağılayan ve yabancı düşmanlığı kokan sözlerle eleştirenler acaba Mevlüde anne kadar sevgi ve barış sahibi olabilirler mi?
Ya bitmeyen NSU davaları
11 Eylül 2000 yılında Enver Şimşek ile başlayan NSU cinayetleri sonucunda öldürülen 8 Türk’ün davası hala sürüncemede devam ediyor. Türkiye Cumhuriyeti Essen Başkonsolosluğunun organize ettiği ‘NSU cinayetleri davasının dünü bugünü’ konulu semineri dinlerken, avukat Mehmet Daimagüler’in anlattıkları karşısında hayrete düşüyor, zaman zaman kendimizi ailelerin yerine koyup, tüylerimiz diken diken oluyordu. Bu yola baş koymuş olan avukatlar Mehmet Daimagüler ve Seda Başay Yıldız, davayı sonuna kadar takip etmeye kararlı olduklarını gösteriyor.
Avukat Mehmet Daimagüler’e yöneltilen bir soru karşılığında salonda soğuk rüzgarlar esiyor, hepimiz verilecek cevabı merakla bekliyorduk.
Soru şuydu: “Türk toplumu davaya gerektiği gibi sahip çıktı mı ve yanınızda oldu mu?“
İşte cevabı: “Türk toplumu diye bir şey var mı?“
İşin can alıcı yanı da işte bu. Bölük pörçük olan, aynı dine, aynı kitaba inanan, aynı kıbleye yönelen fakat farklı görüşlere mensup camilerde buluşan, il yetmiyormuş gibi ilçe ve köy derneklerine kadar bölünen, milli ve manevi meselelerde bile bir araya gelemeyen çatı kuruluşları hangi davalarına sahip çıktılar ki?
Önümüz bayram, birlik ve beraberliğimizin artacağı, kardeşlik bağlarımızın güçleneceği bir bayram olması dileğiyle mübarek Ramazan Bayramınızı tebrik ederiz.