SAGLIKLI YAŞAMAK
Yaz ayına yaklaşırken izin ve tatil telaşı, mutluluğu, heyecanı başladı. Bir yandan da fazla
kilolardan nasıl kurtulabilirim diye düşündüğünüzü tahmin edebiliyorum.
Ancak amaç sadece zayıflamak değil, sağlıklı bir bedene sahip olmak, bunu hep koruyabilmek
ve sağlıklı yaşamak olmalı. Kaç yaşına kadar yaşayacagimizi seçmeyiz ancak sağlıklı yaşamayı
seçebiliriz.
Ne yazık ki, sağlıklı iken bunun kıymetini bilmeyecek kadar yoğunuz. Bir gün gelirde sağlığımız ile
imtihan olursak işte ozaman neyi feda etsek eski sağlıklı günlere dönmek çok zor olabilir. Allah
korusun belkide asla dönemeyiz. İnsanoğlu her zaman kolayı seçer. Hızlı ve kolay olsun ister. O
süreçte sadece dıştan görünene odaklanır. Sağlığını kaybettiği zamanda hiç birşey gözümde
değil sadece sağlık olsun der.
Doğduğumuz günden başlayarak ölünceye kadar temizlenmek, yemek, içmek, uyumak vs. zaruri
ihtiyaçlarımızdır. Peki, biz bunu nasıl yapıyoruz?
TAM OLMAK yazımda da yazdığım gibi 2 yaşına kadar en çok geliştiğimiz süreç oluyor.
Dünyaya rızkımız ile geliyoruz. Standart ve tek bize özel anne sütü bizim ilk rıskımız. Her bebek
için farklı sadece o bebeğe uygun hatta aynı annenin sabah, öğlen, akşam salgılanan sütü bile
farklı olarak bize hazırlanmış muazzam bir beslenme ile hayata başlıyoruz.
Ve sonra ek gıdalar hayatımıza giriyor. Yeni tatlarla tanışıyoruz. Çocukluk ve genç yaşlarda daha
hareketli olduğumuz için farkında olmayız. Metobolizma hızlı çalışır ve sindirim kolay olur. Ancak
zamanla hazır gıdalar, asitli içecekler ve zararlı olan herşeyi muazzam yaratılan vücudumuza
aldıkça sağlık sorunları yaşamaya başlarız. Beslenme şeklimizde doğduğumuz ev memleket
hepsi önemli rol alıyor. Belirli yaşa kadar beslenme şeklimiz hayatımıza yerleşiyor.
Daha sonra memleket hatta ülke değiştirmek zorunda kaldığımızda yeme, içme alışkanlıklarına
yeniler ekleniyor. Yeni tatlar, yeni lezzetler eklenmeye devam ediyor. Ve yaş ilerledikçe
hareketlerinizde azalma, metabolizmada yavaşlama ve bunlarla birlikte gelen bir çok sağlık
sorunları gelmeye devam ediyor.
Maalesef bir çok kişi neler kaybettiğinin farkında bile olmadan zayıflamaya, diet yapmaya
çalışıyor. Bununda yine sebebi yaz geliyor zayıf olmalıyım yada düğün var kilo vermeliyim
düşüncesiyle olur. Tabiki fazla kilolu olmayı kimse istemez. Ancak çoğu zaman gerçekler
göründüğünden farklı olabilir. Belkide kilodan daha önemli sorunlarınız vardır.
Ancak bu sorunlar görünmediği için, görünen kilonuza takmış olabilir misiniz? Acaba ne kadar
sağlıklıyız? Yeterince hücrelerimizi doyurabiliyor muyuz? Bu zamana kadar nasıl beslendik?
Belkide kiloların sebebi hiç tahmin etmediğimiz bir şey olabilir…!
Vücudumuzu, organlarımızı ne kedar iyi tanıyoruz? Tanımadığımız bir şeye nasıl doğru
bakabiliriz? Birine çay kahve verirken bile şekerlimi, şekersizmi ve ya sütlümü, sütsüzmü diye
soruyoruz. Peki bir şey yemek istediğinde midesine hiç soran duydunuz mu?
Bütün bunların farkına varıldığı zaman yazık ki, bir çok kişi sağlıksız bir yaşam ile çoktan tanışmış
olur. Sağlıklı yaşamın kıymetini anlamıştır. Ancak o yaşına kadar alıştığı bir yaşam tarzı olmuştur.
Temizlik alışkanlıkları, yeme ve içme alışkanlıkları hayatına yerleşmiş ve yaşam tarzı haline
gelmiştir. Bunu ne kadar genç yaşta fark ederse o kadar şanslı diyebiliriz. Çünkü belirli yaştan
sonra değişim az kolay olur. Bu değişimin kendine ve çevresine neler katacağını bilirse değişim
için güçlü nedenleri olacaktır. Özellikle bu bir kadınsa değişimin etkisi çok daha büyük olacaktır.
Çünkü kadın demek anne demek, anne demek gelecek nesil demektir. Geleceğiniz için sağlıklı
bir yaşam seçin. Sağlıcakla kalın.
Yaşam Koçu
Nilüfer Güven