Dünya İki Yüzlü
Kimilerini Lego oyuncaklarıyla oynatırken kimi çocuklarında patlayan bombaların atıklarıyla yerle bir edilmiş hayatların içinde hani benim çocukluğum nerde Anne ?Diyen meraklı gözlerde saklı.
Herkesi etkilediği gibi gencecik Umutlarında körelmesini izin vermeyerek kara şişme botla gecenin karasında yeşil bakan gözleriyle yeni umutlara doğru korkusuzca uzun bir yolculuğa başladı.
Daha 22 yaşında Y. Ona nasıl cesaret ettin hiç korkmadın mı ? Diye sorduğumda yüzünde gayet kendinden emin ve rahat bir şekilde neden korkuyum ki geceleri atılan bombaların sesleri gökyüzünün ala boyanması
parçalanan bedenlerin arasında nefes almaya çalışmak mı ? yoksa denizin ortasında kalmak mı ? hiçde korkmadım dedi ve Dünyayı yönetenlerden de diyerek ekledi.
Derin bir nefes alıp verirken sanki o ana gidip geliyordu. Dinlerken buz kesilmiştim kalbden dinlemeye yaşadığı çaresizliği ve geride bıraktığı çocukluğunu duygularını anlatmasına yardımcı olmaya çalışırken benim hüzünlü yüz ifademe gülümseyerek boşver hayat işte diyerek elini salladı.
Peki savaştan kaçamayıp gelemeseydin ?Diye sorduğumda
Asker yaşına gelen her gencin eline silah verip yaşamak için öldürmemizi emrediyorlar. Ben nasıl bir Cana kıyarım hepimiz kardeş değil miyiz? Abla …
Onların dünya üstündeki planları için benim kardeşimin hayallerini toprağın altında yok olmasını istiyorlar.
“ Ölmemek için başka canı öldürmek !”
Can Canan’la , Canan Can’la hayat bulur.Dedi
Peki şimdi neler yapıyorsun ?
Geçici olarak bir süre çalışıp sonra meslek yapmak ve geride bıraktığı annesini yanına almak istediğini söylerken boğazında ki düğümü yutkunmaya çalışırken sanki uçmayı öğrenen yavru bir kuş gibi çırpınıyordu.
Kendisini rahat hissetmesi için gözlerimi bir an pencereden dışarıyı izleme gereği duydum. Bir yudum su içmesi için suyu uzattım ve bir yudum içti derin bir soluktan sonra mücadeleye devam diyerek elini kaldırarak gülümsedi.
(Gerçek bir hayat hikayesi)
Sosyolog ve Aile danışmanı
Hatice Şengelen