‘’Çocuklara Savaşı Anlatmak’’
Herkese Merhabalar,
Bana göre, savaşın zıt anlamı sadece barış değildir, çocuk da savaşın karşıt kelimesidir. Dünya’da belki de bir cümle içerisinde kullanılacak en son iki kelime arasında yer alır. Ancak bugünlerde sıklıkla kullanmak zorunda kaldığımız zamanlar geçiriyoruz. Dolayısıyla konunun direk veya dolaylı, topluma etkisi de yadsınamaz. Yani bu yazımda, sadece direk olarak savaşı yaşayan çocukları değil, fikirsel olarak, ruhsal olarak da savaşı yaşayan çocukları kastediyorum aslında.
Günümüzde medya/teknoloji kullanımının küçük yaşlara kadar düşmesi ve kullanımın fazla olması sebebiyle, neredeyse çocuklardan hiç bir şeyi saklamak mümkün değil. Mümkün değil ancak belli başlı durumlarda birşey saklamamak gerektiğinin önemine de vurgu yapmak istiyorum.
Bazen aileler, çocukların negatif olarak etkilenmemesi amacıyla, çocuklar konu ile alakalı soru yönelttiklerinde durumu saklamaya çalışabilir veya hiç yokmuş gibi davranabilir, öyle bir durum olmadığına dair yorumlarda bulunma eğilimi içerisine girebilirler. Ancak doğru olan, çocuklara yalın, karmaşık olmayan bir dil kullanarak durumun izah edilmesi gerektiğidir. Çocuğu korumanın yollarından biri, çocuğun zaten duymuş/görmüş olduğu bir olayın gerçeklerini saklamak veya gizlemek değil, mümkün olduğunca savaşa dair travmatize edici görüntülerden, haber içeriklerinden uzak tutmaktan geçmektedir. (‘’Ben göstermesem de başkaları gösteriyor’’ diyenler için ise bilgi yazının devamındadır).
Bilgiyi sizden almasının önemi şuradan kaynaklanır; çocuğun yönelttiği soruya karşılık alamadığı her cevap onda koca bir boşluk oluşturur ve bu boşluğu dışarıdan aldığı bilgiyle ve/veya hayal güçlerinin vermiş olduğu genişlikle doldururlar. Bu noktada çok da pozitif olan bir boşluk doldurmadan bahsedemeyiz. Bilgi eksikliğinden kaynaklanarak, kendisinin doldurmuş olduğu her boşluk, çocukta korku yaratabilir veya var olan korkusunu daha da derinleştirebilir. Diğer bir noktada ise, aileleri tarafından sorularına yanıt alamayan veya geçiştirilen çocuklar, kendilerini değersiz hissederek içe kapanabilirler.
Başkaları tarafından yanıtlanan sorularla doldurulan boşlukların, çocuğu ne kadar doğru bilgiye ulaştıracağı da ayrı bir soru işareti olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu bilgiye burada ayrıca yer vermememin sebebi sadece savaş konusu değil. Genel olarak toplumda gözlenen yanlışlardan bir tanesi, çocuğun hiçbir şey anlamayacağına dair algıdır ve buna dayanarak konuyu saklama eğilimi içerisine girilmesidir. Halbuki gerçeğe dönüp bakıldığında, pasif gibi görülen çocuğun her bilgiyi, her davranışı kaydeden bir kaset gibi oluşudur. O yüzden, başkalarının yanlış bilgiler doğrultusunda çocuklarınızı bilgilendirmesindense, bilgiyi sizlerden, ailelerinden almaları en doğrusudur. Buna rağmen çocuk dışarıda, başkaları tarafından yanlış bilgiler verilmeye çalışıldığında, dışarıdan aldığı bilgiyi teyit etmek için başvuracak olduğu yer yine sizler, yani aileleri olacaktır. Bu da, açıklayıcı ve doğru bir iletişim kurabildiğinizde mümkün olabilecektir.
Şimdi gelelim, çocuğa savaş durumunun nasıl anlatılabileceği kısmına…
Okul öncesi dönemde, daha küçük yaş çocuklarda ebeveyne ihtiyaç durum devam ettiği için, bu noktada kontrolün sizde olduğunu söyleyebiliriz. Burada yapılabilecek en önemli şey, medya aracılığı ile negatif haber veya görsel ortamından çocuğunuzu uzak tutmak olacaktır.
Okul çağı çocuklarında ise, sözel iletişim daha mümkün olduğundan, öncelikle, terimsel kelimelerden kaçınarak savaşın ne demek olduğundan bahsedebilirsiniz. Eğer çocuk bu konu hakkında birşeyler duymuş ise, ona ne demek olduğunu ve bundan ne anladığını sorarak başlayabilir, öğrenilen bilgi yanlışlıklarını tespit edebilir, sonrasında anlatmaya geçebilirsiniz. Sadece sözel olarak değil, beden dilinizle de çocuğunuza onu bu konuda dinlediğinizi hissettirmeniz gerekmektedir. Yani örneğin, bir işinizi yaparken o arada savaşın ne olduğunu anlatayım gibi bir tutum sergilenmemesi gerekmektedir. Uygun ortam belirlenmeli, dinlemeye ve anlatmaya zaman ayrılmalıdır.
Bu ve diğer konularda, çocuğun söylediklerinizi duymasını istiyorsanız eğer, önce çocuğun ne söylediğinin dinlenilmesi gerekir. Yalın ve karmaşık olmayan bir dil kullanmanız ve kısa cümlelerle anlatmanız önemlidir. Hatta söylediklerinizi örneklendirerek veya somutlaştırarak anlatabilirseniz, konuyu daha kolay kavramalarını sağlayabilirsiniz. Savaş hakkında konuşurken, bu konuda herkesin ayrı bir fikre sahip olabileceği ancak şiddetin çatışmayı çözmede iyi bir yol olmadığının açıkça belirtilmesi gerekmektedir.
Konu bittikten sonra muhakkak sorular soracaklardır, bu sorulara mümkün olduğunca gerçekçi yanıtlar verilmeli, soruları geçiştirilmemelidir, ki, çocuk yanlış bir bilgiye maruz kalsa bile, doğrusunu gelip size sorma cesareti ve bu konuda sizinle konuşabileceği güveni içerisinde olabilsin.
Sağlıcakla kalın,
Psikolog Kübra Keçeci