Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) artık bir pandemi olarak kabul ettiği koronovirüs hastalığı (Covid-19) dünya genelinde önemli bir halk sağlığı tehdidi oluşturmaktadır. Virüsün bulaşmasını tek başına engelleyebilecek veya tedavi edebilecek herhangi bir gıda, bitki veya ilaç olmasa da; sağlıklı ve dengeli beslenmenin, fiziksel aktivite ve düzenli uyku ile beraber bağışıklık sistemini güçlendirdiği kanıtlanmıştır.
HİÇBİR GIDA TAKVİYESİ KORONA SALGININI ÖNLEYEMEZ!
Korona virüsünün neden olduğu Covid-19 (Coronavirus SARS-CoV-2) salgını tüm dünyada giderek yayılmaya devam ediyor. Robert Koch Enstitüsü‘nün (RKİ) internet sitesinden alınan bilgiye göre virüs salgını Almanya’nın 16 eyaletinde de tespit edilmiştir.
Enfeksiyona yakalananların sayısının artması ile insanlarda korku ve endişe de artıyor.
Bu nedenle, özellikle yaşlı insanlar için duyulan endişeden dolayı bir şeyler yapma isteği giderek artmakta. Hijyen önlemleri ve sosyal temasın yanı sıra, yaşlılar kendilerini aktif olarak virüsten korumak istiyor.
Sorun küresel, mücadele ulusal olmasına rağmen virüs salgınını fırsata çevirenlerin sayısı gün geçtikçe artmakta. Özellikle sosyal medyada ünlülerin ‘korona virüsüne iyi geldiğini’ dile getirerek bazı gıda takviyelerinin tanıtımını yapmaları da cabası.
Geçtiğimiz günlerde NRW Tüketici Merkezi (Verbraucherzentrale NRW) internet hesaplarından yeni korona virüsünü (SARS-CoV-2) önleyebilecek hiçbir bitki ve gıda takviyesinin bulunmadığını duyurdu. Ayrıca reklamlarda belirtilen çalışmaların diğer (korona) virüslere yönelik olduğunu açıkladı.
Covid-19 pandemisi bağlamında sağlıklı bireylere yönelik sağlıklı beslenme önerileri:
NOT: Hiçbir besin veya beslenme tarzı bu süreçte sosyal izolasyondan tek daha etkili değildir!
1. Bilinçli alışveriş
Virüsün Almanya’ya gelmesi ile endişeye kapılan halk, marketlere akın ederek un, makarna, konserve gibi raf ömrü uzun olan gıdaları satın almaya başladı. Seçilen gıdaların raf ömrünün uzun olmasının yanı sıra olabildiğince besleyici, protein, lif, vitamin, mineral ve antioksidanlardan zengin olmasına dikkat edilmesi dengeli beslenme yönünden büyük önem taşımaktadır.
2. Sebze ve Meyve Tüketimi
“Günde 5 ye” önerisine şu sıralar daha fazla dikkat edin. Unutmayın! Sebze ve meyveler size bol miktarda vitamin, mineral, lif, fitokimyasallar sağlar ve doygunluğa katkıda bulunur. Günde 3 porsiyon sebze (~400g) ve 2 porsiyon meyve (~250g) yemeğe daha fazla özen gösterin. Ayrıca satın alınan meyve ve sebzelerin vitamin ve mineral açısından zengin olması için mevsimine uygun olmasına da dikkat edin. Bağışıklık sistemini destekleyici C vitamininden zengin olduğu için turunçgillere, namıdiğer narenciye grubu meyvelerin tüketimine özellikle ağırlık verilmelidir. İsrafı önlemek adına meyve ve sebzeleri hijyenik bir şekilde buzdolabında veya derin dondurucuda saklayın!
Nisan ayı meyveleri:
Elma, ışgın (Rhabarber), çilek, (portakal, greyfurt), muz
Nisan ayı sebzeleri:
Brokoli, karnabahar, havuç, lahana, havuç, patates, turp, kabak, kıvırcık marul, kereviz, enginar, salatalık
C-Vitamininden zengin besinler:
Portakal, limon, greyfurt, kivi, kırmızı biber, çilek, ananas, kara lahana, brokoli, brüksel lahanası, kuşburnu
3. Yeterli protein alımı
Hastalıklara neden olan virüs ve bakterilere karşı vücudun önemli savunma mekanizmalarından olan antikorların görevlerini yerine getirebilmeleri için her gün yeterli protein alınması gerekmektedir (Kilogram başı 0,8g Protein hesabından yola çıkabilirsiniz). Her gün yoğurt ve peynir gibi süt ve süt ürünleri, haftada bir kaç kez kurubakla, haftada 1-2 kez balık ve 300 – 600g et tüketmeye özen gösterin.
4. Probiyotik ve prebiyotik alımı
Probiyotikler bağırsaklarımızda yaşayan, vücudumuzu zararlı bakterilere karşı koruyan, bağışıklığı güçlendiren ‘dost bakteriler’dir. Prebiyotikler ise probiyotiklerin bağırsakta gelişimini destekleyen enerji kaynağıdır. Bağışıklık sistemini destekleme amaçlı probiyotik takviyeli yoğurt, kefir ve kombucha tüketmekte fayda var. Prebiyotik takviyesi için ise sebze, meyve, tam tahıllı ürünler ve kurubakla tüketmeniz yeterlidir.
5. Kilo alımına dikkat!
Covid-19 ile ilgili bilinen en net uygulama her türlü temasın minimuma indirildiği sosyal izolasyon olduğu için şu sıra bir çoğumuz evdeyiz. Evde yapacak meşguliyet bulamayanlar can sıkıntısından kendisini mutfakta ya buzdolabının ya da abur cubur dolabının başında buluyor. Enerji içeriği yüksek gıdalar kan şekerini, vitamin ve mineral alımını olumsuz etkileyebildiği ve uyku problemlerine yol açabildiği için tüketimi mümkün olduğunca sınırlı olmalıdır. Kendinize başka meşguliyetler bulmaya bakın, yeni hobi edinin, kitap okuyun, müzik dinleyin, film izleyin. Eğer ki yine de soluğu mutfakta alacak olursanız sağlıklı tarifler geliştirmeye çalışın. Proteinden zengin gıdalardan oluşan – kefir, yoğurt, süt, quark, peynir gibi – tarifler porsiyon kontolü yapıldığı takdirde kilo alımını önlemek adına kurtarıcınız olacaktır.
6. Nerde hareket orda bereket!
Evde can sıkıntınızı gidermek adına kendinize yapacağınız bir diğer güzellik de egzersizdir. Bunun için Youtube’den faydalanabilirsiniz.
7. Düzenli uyku
ABD’de yapılan kapsamlı araştırmada uyku düzeni ile zayıflama arasında hatta obez olma arasında bir bağlantı olduğu ortaya çıkmıştır. Araştırmaya göre gece 6 saatten az ya da 9 saatten fazla uyuyanların obez olma olasığının yüksek olduğu tespit edilmiştir. Evde kaldığınız bu günlerde bilhassa öğün sayınızı dengelemek adına uyku saatinizi düzene sokmanızı şiddetle tavsiye ederim. Yetersiz veya fazla uyku bağışıklık sistemini etkilemektedir. Bağışıklığı güçlendirmek adına özellikle gece uykusunda dikkatli olun. Gün içerisindeki halsizliği gidermek adına şekerleme yapmanızda bir sakınca yoktur.
8. Yeterli su tüketimi
Bağışıklık sisteminin sorunsuz çalışması için bu zaman dahil her zaman yeterli su tüketimini asla ihmal etmeyin. Günlük su ihtiyacınızı hesaplamak için kilo x 30ml hesaplamanız yeterli. Su ihtiyacınızı saf su ve şekersiz çay gibi kalorisiz içeceklerden kayşılayabilirsiniz.
Bu korkunç süreci tez zamanda hayırlısı ile atlatabilmemiz dileklerim ile sağlıcakla kalın ve EVDE KALIN!
Sevgiler
Nesrin Yavuz
