Çocuğunuzun hangi okulda eğitim göreceğine kim karar verir?
Yürürlüğe yeni giren “İlkokul Eğitim Kararnamesi”ne göre, 4. sınıfın birinci yarıyılı sonunda verilen karneyle birlikte, çocuğun gelecekte hangi okula gideceği konusunda velilere bir (Empfehlung) “gerekçeli tavsiye kararı” bildirilir.
Sınıf öğretmeni uzun süre çocuğunuzu okuttuğu için, en uygun kararı verme yetkisine sahiptir.
İlkokul, sadece bir “gerekçeli tavsiye kararı”verir. Veli olarak, çocuğunuzun hangi okulda okumasına kararı siz vereceksiniz. Bu nedenle, sizler büyük sorumluluk altına girmiş bulunuyorsunuz.
Çocuğunuzun geleceği açısından sizlere yardımcı olmak için bazı önerilerde bulunmak istiyorum:
İlkokuldan sonra çocuğunuzun hangi okula gideceği konusunda size kim yardımcı olacak?
İlkokuldaki sınıf öğretmeni, çocuğunuzun başarısını, yeteneklerini, öğrenme ve çalışma durumunu en iyi bilen kişi olduğundan, çocuğunuzun ilkokuldan sonra hangi tip okula gitmesi konusunda, önce onun düşüncelerini almanız uygundur. Aynı zamanda ilkokul müdiresi ve müdürü de uzun yılların deneyimine dayanarak, genel durumu daha iyi görebildikleri için, size bu konuda temel bilgiler verebilirler. Çocuğun ilkokuldan sonra gideceği yeni okulun müdürü ya da müdiresi de size bu konuda yardımcı olabilirler. Herhangi bir konuda tereddüt ettiğinizde ona da danışmalısınız.
Gymnasium’un müdürü ile 5. ve 6. sınıflardan -deneme sınıflarından- sorumlu öğretmen, ilkokuldan alacağınız belgeleri incelerler. Çocuğunuzun karne notları, Gymnasium’da okuyabilmesi için bir engel teşkil ederse, bu kişiler ilkokul müdürü ve çocuğun ilkokuldaki sınıf öğretmeni ile ilişkiye geçip, çocuğun başka bir okul tipine gitmesinin belki daha yararlı olabileceğini, bu durumun veliye önerilmesi gerektiğini tartışırlar. Bu, zahmetli ve karışık işlem, çocuğunuzun geleceği için en doğru yolun bulunmasına yardımcı olmak amacıyla yürütülür. Gerçi, baştan verilmiş yanlış kararları sonradan da düzeltmek mümkündür ama, en iyisi baştan yanlış bir karar vermemektir. Kabul edilebilir en doğru kararın verilmesinde, şimdiye kadar velilerin, çocukları hakkındaki bilgileri, sınıf öğretmenlerinin ve yeni okulun öğretmenlerinin pedagojik deneyimleri ve gözlemleri büyük rol oynamıştır.
Bir çocuğun Gymnasium’da öğrenim görebilmesi için hangi koşullar gereklidir?
– Çocuğun yeni bir şey öğrenmeye hevesli olup olmadığı gözlemlenmelidir. Sesamstrasse “Susam Sokağı” programının şarkısında aynen şöyle denmektedir: “… soru sormayan aptal kalır.” Çocuk soru sormayı öğrenmez. Çevresini tanıyabilmek ve anlayabilmek için bunu kendiliğinden yapar. Çocuklar normalde anne – babaya oldukça çok soru sorarlar. Eğer çocuğunuz böyleyse, sevinin. Bu iyiye işarettir.
– Çocuğunuzun konuşkan olup olmadığına dikkat ediniz. Göreceksiniz ki çocuğunuzun sorularını yanıtlarsanız çocuk, ilgi duyup kendi düşüncesini söyleyecek ve sizinle tartışmaya bile girmek isteyecektir. Çocuğun bu davranışı, onun kendisine verilen yanıtı yeterli bulmadığını, konunun içeriğine daha derinlemesine girmek istediğini ve kendi çapında bir değerlendirme yapmak istediğini gösterir. Bütün bu özellikler, Gymnasium’da okuyabilmek için iyi bir başlangıçtır.
– Okul hayatının birtakım beklentileri vardır. Öğrenmek ağır bir iştir. Hepimiz bunu biliyoruz. Okul ödevleri nice veliyi umutsuzluğa düşürmüştür. Siz de bu tip velilerden misiniz? Yoksa çocuğunuz ödevlerini kendi isteği ile, tek başına ve düzenli olarak mı yapmaktadır? Sadece ödevleri kontrol edip isabetli sorular mı sorarsınız, yoksa her öğleden sonra çocuğunuzun başında durup ödevleriyle mi uğraşırsınız? Çocuğun belli ölçüde tek başına çalışabilmesi, bir sorumluluk taşıması, o çocuğun Gymnasium’a uygun olduğunun iyi bir belirtisidir.
– Tabii ki Gymnysium’a uygun olmanın koşullarından biri de çocuğun notlarıdır. Genelde ilkokuldaki notlar, çocuğunuzun durumu hakkında en azından, bir bilgi vermektedir.
– Çocuğunuzun fiziki ve ruhi yapısı da onun başarısının veya başarısızlığının bir nedeni olabilir.
– Çocuk, vücutsal yüke dayanıklı olmalı, hatta başarısızlığı bile kolayca göğüsleyebilmelidir.
– Moral bozukluğu çizgisi çok düşük olmamalı.
Gymnasium’da her zaman “pekiyi” veya “iyi” not alınmaz. Hatta “orta” veya “geçer” notu da yeterlidir. Aldığı “zayıf” not ise hiçbir zaman dünyanın sonu demek değildir. Bu yüzden gösterilecek gayret, hemence bırakılmamalıdır. Çocuğun genelde başarısı iyiyse ve yukarıda sıralanan özellikleri aşağı yukarı yerine getirebiliyorsa, o zaman Gymnasium’a uygundur.
Kayıtlar nasıl yapılır ?
İlkokulun 4. sınıfının 2. yarıyılında, ilkokul sonrası okullarda kayıtlar başlar. Okullara kayıt belgesi, okullar üzerinden velilere gönderilir. Bu belgeye veli, çocuğunu özellikle hangi okula göndermek istediğini belirtir. Genelde, velilerin istediği 1. veya 2. okula çocuk kaydedilebilir. Okullardaki sınıf ve öğrenci sayısını eşit tutabilmek için bazen bu isteğin dışındaki okullara da kayıt mümkündür. Ancak bu bir istisnadır. Bundan sonra, çocuğun o okula kabul edilip edilmediğine dair ilgili okuldan bir kayıt onay belgesi gönderilir.
Veli ve çocukların bu yeni okulu tanıyabilmeleri için okullar, belirli günlerde okulu tanıtma günleri düzenlerler. Bu gün ile ilgili bilgiler, ayrıca sizlere önceden duyurur.
Bir çocuk ne zaman Gymnasium’a gitmelidir?
- Size verilecek belgelerde, ilkokulu bitiren her çocuğun Gesamtschule’ye gitme hakkının olduğu “gerekçeli tavsiye kararı”nda yazılıdır.
- Eğer size verilen belgede okul tipi olarak Gymnasium önerilmişse, çocuğunuz Gymnasium’a gitmeye hak kazanmış demektir.
- İlkokul öğretmenleri 4 yıl boyunca çocuğunuzun olumlu ve olumsuz yönlerini iyi değerlendirmişlerdir.
- Gymnasium’daki öğretmenler, ilkokul öğretmenlerinin bu güne kadarki değerlendirmelerinin ve yazdıkları raporların ne kadar yerinde olduğunu övgüyle onaylamışlardır. Bu nedenle ilkokuldaki sınıf öğretmeninin vereceği karara güvenebilirsiniz. Bu karar çocuğunuzun gelecekteki başarısının da bir güvencesidir.
- Tabii ki çocuğunuzun gelecekteki okul eğitimine karar verirken kendi gözlem ve deneyimlerinizi de gözönünde bulundurmanız gerekir.
Gymnasium velilerden neler bekliyor?
Okul, velilerle birlikte, çocuğun başarılı bir yol bulabilmesi için yapıcı bir çalışmaya girmek ister. Bu isteğin gerçekleşmesi ancak velinin okulla, sürekli ilişki içerisinde bulunmasıyla mümkündür. Her bir çocuğun, kendine has davranış biçimini anlayabilmek için okulun, velilerin yardımına ihtiyacı vardır. Çocuğun başarılı bir okul hayatını hazırlayabilmek için de veliler, okulun yapacağı önerilere açık olmalıdırlar. Veli, çocukların okuldaki başarısına destek olabileceği gibi, çocuğun başarısızlığına da neden olabilir.
Aşağıdaki şu noktalar belki kendi davranış biçiminizi eleştirel açıdan değerlendirmenize yardımcı olabilir:
– Çocuğunuzun Gymnasium’a devamı sizin için bir övünme meselesi olmamalıdır. Önemli olan, çocuğun bu tip okulun beklentilerine cevap verebilmesidir. Akraba, arkadaş ve komşuların düşünceleri önemli değildir. Çocuğa fazlasıyla yüklenmek, onun başarısızlığına ve okuldan soğumasına neden olur. Çocuk, ancak başarı gösterebilirse istekli olur ve okuldan zevk almaya başlar.
– Çocukların sabırlı ve geniş yürekli yetişkinlere ihtiyaçları vardır. Her okul tipi, insana yeni olanaklar sağladığı gibi, ona yeni zorluklar da getirir. Bir çocuk, yeni olan bir şeye önce alışmalı. Bunu kimisi çabuk başarır, kimisi de diğerlerinden daha yavaş yapar. Veliler, çocuğun bu uyum sağlama devresinde paniğe kapılmamalılar veya sabırsız olmamalılar. Çocuk, bu devrede anne – babanın ilgisine muhtaçtır. Kendisini teselli edecek, ona cesaret verecek birilerine ihtiyacı olacaktır.
– Veliler, çocuklarının zamanlarını, yararlı bir şekilde değerlendirmesine, ödevlerine konsantre olmasına sabırla yardımcı olmalıdırlar. Günümüzde, çocukların özellikle bu gibi yardıma çok ihtiyacı vardır. Evde çalışmadan, ödev yapmadan Gymnasium’u başarmak pek mümkün değildir. Ödevlerini yapabilmesi için çocuğun sessiz bir çalışma ortamına ihtiyacı vardır. Ayrıca, ödevlerini düzenli bir şekilde yapabilmesi ve dikkatini dağıtmaması için çocuk yönlendirilmelidir. Bu koşul istisnasız yerine getirilmelidir. Bunun için de veli, çocuğun her isteğine boyun eğmemeli, çocuğuna yapması gerekenler konusunda kesin tavır takınmalı ve kararlı olmalıdır. Veliler, yerine göre de sert kalabilmelidir.
– Birçok veli, çocukları için her şeyi yapmayı kendine amaç edinmiştir. Bir müzik aleti çalma, tenis oynama, bale dersi aldırtma, binicilik veya spor kulübüne yazılma gibi. Bazen öyle durumlar oluyor ki, bu durumda çocuğun öğleden sonraları, öğleden öncelerine nazaran daha dolu oluyor. Acaba bu doğru mu?
Türk Öğrenci Velileri İçin Ek Bilgi
Türkiye’dekinden farklı olarak, Kuzey-Ren -Vestfalya Eyaleti’nde 4. sınıfın sonu, artık çocuğunuzun eğitim yolu üzerindeki ilk önemli duraktır. Bu aşamada okullar dört farklı kola ayrılmaktadır:
– Hauptschule
– Realschule
– Gesamtschule
– Gymnasium
Hauptschule ve Realschule, 10. sınıftan sonra biter, böylece öğrenciye ya Hauptschule’yi bitirme ya da bir liseye girme hakkı tanınır. Gesamtschule’de 10. sınıftan sonra 13. sınıfa, yani bir üniversiteye girme hakkı olan “Abitur”a kadar devam eder. Gymnasium ve Gesamtschule, diğer okul modellerinde olduğu gibi her tür bitirme olanağı sağlar. Ancak, bundan da öte, 11. ya da 12. sınıfın sonunda bir yüksek okula girme hakkı – “Fachhochschulreife”- tanır ve 13. sınıftan sonra da Abitur -üniversiteye devam hakkı- olanağı sağlar.
Gymnasium ile Gesamtschule arasındaki fark, Gymnasium’un 5. sınıfına iyi ve iyiye yakın not alarak başarı sağlamış olan öğrencilerin alınmasıdır.