Kimi meslekler sadece iş olduğu için yapılmaz, öğretmenliğin de öyle olduğunu düşünüyorum.
Hele Almanya’da, mesleğe başladığın andan itibaren yaşamın boyunca hep öğretmen olarak kalacaksın. Öğretmene yakışanı yapacaksın. Sinemada, tiyatroda, konserde yerin olacak. Giyiminle, kuşamınla örnek olacaksın. Oturuşunla, duruşunla örnek olacaksın. Toplumdaki öğretmen imgesine uygun olacaksın. Yeri gelecek çocuk olacaksın, ağlayan çocukla ağlayacaksın, gülenle güleceksin. Bazen 23 Nisan olacaksın, neşe dolacak için. Çocuk şarkıları söyleyeceksin, çocukla hoplayıp zıplayacaksın. Al satacaksın, bal satacaksın…
Yeri gelecek genç kız olacaksın. Onun özlemlerini, düşlerini anlayacaksın. Toplumda eşit haklara sahip olmadıklarını göreceksin. Bırakmayacaksın tutuculara alanları, aydınlatacaksın, yol göstereceksin. Gizli aşklarına; izin verilmeyen aşklarına tanık olacaksın. Belki de yolun yarısında büyük aşklar uğruna okulunu bırakmak isteyen genç kızlar olacak. Dur diyeceksin. Önüne büyük hedefler koyacaksın. Hem aşık olabileceğini hem de okulunu bitirmesi gerektiğini söyleyeceksin. Özgürlüğü, eşitliği anlatacaksın. Ve günün birinde karşında; uğrunda mücadeleler verdiğin bu genç kızların düğününde, ışıldayan gözlerine bakacaksın. Mutluluğu paylaşacaksın.
Bazen genç erkek olacaksın. Paranın, arabanın, malın mülkün geçici değer olduğunu anlatacaksın. Ailesine, eşine, çocuklarına değer vermesi gerektiğini anlatacaksın. Yıllar sonra göreceksin ki bu erkek, ya avukat, ya bir hastanenin başhekimi, ya büyük bir işletmenin sahibi.
Ne demiştik: Öğretmen çocuktur, genç kızdır, genç erkektir, annedir, babadır, psikologdur, sosyal danışmandır, arkadaştır, yol göstericidir.
Her şeyden önce insandır ve insan yetiştirme mesleğidir.
Kendisi yaşayamazsa da, nasıl yaşanacağını bilir; başkasına öğretir.
Bir işin nasıl yapılacağını, nasıl başarılacağını göstermeye çalışır.
Öğretmen de insandır, onun da umutsuzlukları vardır, acıları vardır, zayıf yanları vardır. Onun da istekleri, hayattan alacakları, düşleri vardır. Kendi yaşamını bir kenara bırakır, öğrencilerinin mutluluğuna, toplumun mutluluğuna kafa yorar. Toplumdaki sosyal dengesizlikler üzerine kafa yoran kaç meslek vardır? Sömürme-sömürülme, kadın-erkek eşitliği, paylaşım, yardımlaşma, fikirlere saygı duyma, hoşgörülü, hümanist bir toplum olma özlemi başka hangi meslekleri ilgilendirir.
Kısacası, öğretmenin dünyayı değiştirme düşleri vardır. Bir öğretmen bin kişiyi değiştirir. Bin kişi dünyayı değiştirir. Bu olur mu, bilmem. Olmasa bile ütopyalarımız olsun!
Öğretmenler Günümüz kutlu olsun!
24 Kasım 2019
Celal Aydemir
Ruhr Öğretmenler Derneği Başkanı
